Küçükyalı'daki (E5 üzerindeki) Ulusoy tesislerinden tabelaları takip ederseniz hemen bulursunuz. Teslim olduktan sonra otobüse bindirilip bir binaya gidiyorsunuz. Çanta satıyorlar. Sonra elbise ve postal veriyorlar. Postalları hemen deneyin. (ve problem varsa değiştirin). Elbiseleri de giymeden kabaca kontrol edin, çok küçük olmasın. Berber kontrolü yapılıyor. Kesinlikle asker traşı olup gidin zira orada olmak istemezsiniz, eminim. Oradan başka bir odaya geçip terlik, 2 don, 2 tshirt, bir kullanımlık sabun ve şampuan (otellerdekilerden) veriyorlar. Bir sonraki odada dosyanız açılıyor ve doktor "bir problem var mı?" diye soruyor, varsa anlatmak lazım. Spor yapar yada yapamaz diye yazıyor. (aslında çok da önemli değil, spor falan yaptığımız yok). O binadaki işlemler bu kadar. İşlemleri bitenleri minibüs ile banyoya gönderiyorlar. 3 dakika içerisinde banyo yapıp, verilen elbiseleri giymeniz gerekiyor. Giyinene kadar çoktan terlemiş olacaksınız, duş falan nafile yani. Oradan, kayıt işlemlerinin yapılacağı ve bütün zamanınızı geçireceğiniz mıntıkanıza intikal edeceksiniz. Baya bir bürokratik işlemle uğraşacaksınız. Oraya erken gelenleri(ilk teslim olanları ve bir gün önceden teslim olan psikopatları) bilgisayarın ve fotokopinin başına koyup çalıştırıyorlar. Kayıtları erken bitenleri de koğuşlara çıkartıp bütün yatakları yaptırıyorlar. İşte ben bu gruptaydım. Şöyle söyleyeyim, yatak yapmaktan tırnaklarım açıldı. Sonra böyle devam ediyor.
Askerde yanıma aldıklarım ve tavsiyelerim:
(ağustos ayında gittiğimi unutmayın)
- Oraya gidince ilk iş size bir çanta satıyorlar. Fiyatı 16 ya da 18 YTL idi. İçinden temiz, kirli ve yıkama torbaları, traş çantası, ayakkabı boyası, pilot kalemler vs. vs. bir sürü şey çıkıyor.
- Tshirt, don, çorap (Bunları Tandoğan'da ki yeraltı çarşısından temin edebilirsiniz. Tshirt ve don yeşil renkte olacak.)
- Dikiş için iğne iplik vs.
- Yapıştırıcı (ani düğme kpopmaları yada spolet yapıştırmaları için) (spolet: yakaya takılan nane)
- İlaç (yasak aslında, girerken varmı diye soruyorlar. Ben yok diyip girdim. Kesin alın yanınıza. Vitamin ve boğaz ağrısı ve soğuk algınlığına karşı ilaç lazım oluyo.
- Postal için kaliteli bir tabanlık (koku ve sağlık için)
- Postal kesin vuracaktır. Vatka alın, vuran yerlere den gelecek şekilde koyun. Ama tüm gün aynı yerde kalması çok zor. Bir di bir süre sonra deforme oluyo. Sıfatını kaybediyo. Bunun için bol miktarda yara bandı alın, boy boy. ve plaster tarzı kuvvetli yapışkanı olan bandajlardan alırsanız yara bandının üstüne bir kat da bundan koyabilirsiniz. Uzun ömürlü oluyo. Her duştan sonra yenilememek için suya dayanıklı olması da önemli.
- Pudra pişikler için lazım olabilir.
- Kolunuz falan terden kesin isilik olacak. Bunu havalandırmaktan başka çara yok.
- Banyo için duş jeli tercih ettim, çok ,isabetli oldu. Kullanımı orada çok pratik. Duşlara herker aynı anda dirdiği için bazı duşlarda su ip gibi akıyor. Girmeden önce çıkan elemana suyun nasıl aktığını sorup girin. Ve girmeden önce suyu ve duşu deneyin. Donu çıkarıp yerleştikten sonra, duşta problem olduğunu farkederseniz, tekrardan yer değiştirmek cok ızdırap dolu oluyo.
- Küçük bir dolabı 2 kişi kullanıyo. Çoğu koğuş 14 kişilik. Eğer oraya gidecek bir tanıdığınız varsa önceden konuşup, teslim öncesi girişte buluşup ardışık olarak girin ve numaralarınız ardışık olsun. Böylece koğuşunuz, takımınız manganız falan hep aynı olur, rahat edersiniz. En azında duşa giderken cüzdanınızı emanet edersiniz. Ben yastık altına koyuyordum. Ben saat 13:30 gibi teslim oldum(bence ideal) ve numaram 80'di. Bu numaranın 566'ya kadar gittiğini hatırlatırım.
- Orada 565 tane asker vardı benim gibi. Yani bu demek oluyor ki herşey için kuyruk oluşuyor. İnsanın siniini bozan 1 numaralı husus budur. Anlamsız bekleyişler, sıcak vs...
- Rahat kısımları da var. İnternet cafe var mesela . Orada köfte ekmek, tost satılıyor. Çıkan yemeği beğenmeyenler oradan yiyor. Pastane büfesi var. Sabahları poaça vs. satıyor.(kahvaltı alternatifi) Tatlı fgalanda var her zaman(yaş pasta, ekler, profitrol vs.)
- En büyük problem su idi. abi bu ağustos ayı için geçerli. Öğlene kadar 3 litre su içiyorduk rahat. Kantinda su bulunmazsa, riskli olsa da musluktan içiyordum. Susuzluktan iyidir.
Simdilik aklıma gelenler bunlar. Aslında çok rahat bi acemilik olduğu kesin. Ne spor yaptık ne başka birsey. En fazla güneş altında beklemek zordu o kadar. Ha bu arada tshirt üzerine gömlek diye birşey giydiriyolar. Biz ona parka diyorduk. Güneş altında Allah sabır versin...
Bir ara da şu sınavlar hakkında yazarım.
2 comments:
Kardeşim benim, sağolasın değerli bilgiler için.
Hayırlı teskereler dileğiyle...
Ardacan geçmiş olsun, her ne kadar sen katılmasan da, bence en
güzeli uzun dönem meslek kurası.
Askere henüz gitmemiş tüm SAGElilere nasip olsun diyor ve sözlerimi bu mübarek günün anlam ve önemine yakışır şekirde bitiriyorum, amin:)))))
Post a Comment